/* Blog Hocam İletişim Sayfası */ .contact-form-widget { width: 500px; max-width: 100%; margin: 0 auto; padding: 10px; background: #E6E7E8; color: #000; border: 1px solid #656E75; box-shadow: 0 1px 4px rgba(0, 0, 0, 0.25); border-radius: 10px; } .contact-form-name, .contact-form-email, .contact-form-email-message { width: 100%; max-width: 100%; margin-bottom: 10px; } .contact-form-button-submit { border-color: #656E75; background: #E6E7E8; color: #000; width: 20%; max-width: 20%; margin-bottom: 10px; } .contact-form-button-submit:hover{ background: #679EC9; color: #ffffff; border: 1px solid #FAFAFA; } /* Blog Hocam İletişim Sayfası */

31 Aralık 2015 Perşembe

44 Gökyüzünden Kuzey Kıbrıs

Gökyüzünden Kuzey Kıbrıs

Herkes gider Mersin'e ben giderim tersine...

Pardon pardon yanlış oldu :) Yılbaşında herkes gider Kıbrıs'a, ben giderim İstanbul'a...

İstanbul'daki kar kışa inat, buralarda nispeten kapalı ve yağmurlu bir hava var.

Kar, geliyorum bekle beni...

Lefkoşa-Ercan

Lefkoşa-Ercan

Lefkoşa

Lefkoşa

Lefkoşa

Gökyüzünden en çok sevdiğim manzara her zaman, ay yıldızlı Türk bayrağımızla, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağının yan yana olan görüntüsüdür. Geceleyin ise harika bir hareketli ışıklandırmaya sahip. Umarım her görüşte göğsümü kabartan bu manzarayı, bir gün sizde canlı canlı görebilirsiniz.

Beşparmak Dağları

Beşparmak Dağları

Girne-Akdeniz

Girne-Akdeniz

Girne-Akdeniz

Gönlünüzden geçen ve hakkınızda hayırlı olan her güzel şeyin, 2016 yılında gerçekleşmesi dileğiyle...
Hepinizi çok seviyorum. Mutlu seneler...




6 Çamaşır Yıkamanın Keyifli Hali

Ev işleri arasında her hanımın farklı favorileri vardır. Mesela kimi ütü yapmayı sever , bazıları ise yemek yapmayı. Sevdiğiniz işlerin size verdiği keyif ise bambaşkadır ve terapik etkileri vardır. Başka dünyalara gider, hayaller kurar, güzel anları hatırlar, planlar yaparsınız.
Size harika bir haberimiz var. Artık bu keyfi size yaşatan favorileriniz arasına çamaşırı da ekleyebilirsiniz :) Çünkü Rinso bunu mümkün kılıyor.
Rengarenk paketleri ile raflarda dururken bile enerjisini yansıtan Rinso, çamaşır yıkamayı kolay ve eğlenceli bir hale getiriyor. Rinso’nun Kır Bahcesi (Yeşil), Çiçek Bahcesi (Pembe) ve Büyülü Bahçe (Mor) şişeli sıvı deterjanları hem beyaz hem de renklileriniz için tortu bırakmayan bir temizlik vaad ediyor.
Rinso’nun gerçek eğlencesi, yıkama sonrası çamaşır makineninizi açtığınız anda başlıyor. Öyle ki kapağı açtığınız anda tertemiz çamaşırlarınıza eşlik eden muhteşem çiçek kokuları tüm banyoya yayıyor. İşte o an, hissettiğiniz duygular tarif edilmez. Sanki bir anda sevdiğiniz bir melodi çalmaya başlıyor ve o koku sizi alıp bambaşka bir yerlere götürüyor.
Bu kokular o kadar kalıcı ki tertemiz çamaşırlarınızı asarken, kuruturken, ütülerken ve tabii ki giyerken makineyi açtığınız o andaki duygular size kendini hatırlatmaya devam ediyor. Rinso kalıcı bahar kokuları ile çamaşır yıkamayı keyfe dönüştürüyor.
Mutluluk ve keyif zaten anlık değil midir? Mühim olan o anlara hayatınızda yer açmak. İşte Rinso bunu mümkün kılıyor.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

30 Aralık 2015 Çarşamba

39 Tatlıların Kraliçesi :Trileçe Tarifi

Trileçe

Kraliçeyle ilk tanışmam geçen sene bu zamanlardı. Meşhur Balkan Tulumbaları satılan tatlıcının vitrininde görmüştüm kendisini. Aşkımız o gün başladı, ilk görüşte aşktı bu. Kendisine kavuşmam uzun sürmedi, parayı bastım aldım :) Tattığımda, "bu nasıl güzel bir şeymiş yahu" dedim. O günden beri benim için tatlıların kraliçesidir: Trileçe.

Balkan tatlısı diye bilindi, sevildi. Ama ufak bir araştırma yaptığımda adının İspanyollar'dan geldiğini öğrendim : Tres Leches. Yani üç sütlü tatlımız. Çünkü orjinalinde manda, inek ve keçi sütünün karışımından yapılıyormuş. Şimdilerde maalesef ki bu üçünü aynı anda bulabilmek çok zor. Hele ki şehirde yaşıyorsanız.

Trileçe

25 Aralık 2015 Cuma

34 Kum Zambakları - Alagadi KKTC

Kum Zambakları
Haydi gözümüzde canlandıralım, hayal edelim... Pırıl pırıl bir denizin hemen yanında, boylu boyunca uzanan bir kumsal. Kumsaldaki inci taneleri gibi kumlar. O kumsalda oluşan kum tepeleri ve üzerinde belki de şimdiye kadar hiç rastlamadığınız kum zambakları...

Kuzey Kıbrıs'ta Girne'de Caretta Caretta yani koruma altındaki deniz kaplumbağalarının yuva taptığı ve yumurtalarını bırakıp ürediği, özel çevre koruma merkezlerinden biridir : Alagadi. Deniz Kaplumbağalarının bu özel dönemlerinde, yumurta bırakılan yerler koruma altına alınırken, minik carettaların ilk gün ışığını alıp, denize koştuğu anlar, tören ile kutlanır.

İşte Caretta Carettaların yumurtalarının bıraktığı yerlerin hemen yanlarında, rüzgarların etkileriyle oluşmuş kum tepeleri doğal yaşam alanı, habitat oluşturmuş. Tepelerin hemen üstünde, bu çiçekler burada nasıl oluşmuş dediğimiz bembeyaz zambaklar yetişmiş. Bir kökten 10'a yakın zambak çıkmış olduğunu gördüğünüzde şaşırıyorsunuz.

Kum Zambakları

22 Aralık 2015 Salı

30 Yengeç Bacağı İkram Etsem ?

Yengeç Bacağı Tarifi

Denizden babam çıksa yerim diyenlerden değilimdir ama geçenlerde market raflarında yengeç bacağı gördüğümde merak etmedim desem yalan olur. Hazırlanmış, soslanmış ve dondurulmuş hazır yengeç bacaklarını önce balık kroket sandım. Sonra ambalajın üzerini okuyunca yengeç bacağı olduğunu anladım.

Yengeç Bacağı

7 Aralık 2015 Pazartesi

44 Blog: Beyin Tümörü İle Yaşamak


Onur'un hikayesini daha çok yeni, birkaç gün önce öğrendim. Onedio adlı sitede, Kansere Kafa Tutarken Dopdolu Yaşayan Çiftin Umut Dolu Hikayesi "Ceren- Onur" başlığıyla. Hikayelerini okurken, azimlerini, sabırlarını, umutlarını, birbirlerinin elini hiç bırakmamalarını okurken, farketmeden gözlerimden süzüldü gitti gözyaşlarım.

2007 yılında Onur'a beyin tümörü teşhisi konmuş ve bu hastalığın karşısında dimdik ayakta durmuş. Onur kendi gibi bu hastalıkla savaşanların yaşadıklarını, tedavilerini, sorunlarını ve çözümlerini paylaştıkları kaynaklar aramış ancak yeterli kaynak bulamadığından, kendi hislerini, bilgilerini ve yaşadıklarını aktarabileceği bir blog açmış :  Beyin Tümörü İle Yaşamak

Yaşadığı zor süreçte en büyük destekçisi ailesi olmuş, özellikle de eşi Ceren. Geçirdiği operasyonlar sonrası hastalığın tekrar nüksedebileceği gerçeği ortaya çıkmış ve maalesef ki 2010 yılında hastalık nüksetmiş. Onur ve ailesi yaşama sevincinden, morallerinden, umutlarından hiç bir şey kaybetmemek adına çok çaba sarfetmişler. Nitekim de takip sürecindeki sonuçlar ile de bu olumlu gelişmeyi görmüşler.

2014 yılının Aralık ayında Onur'un hastalığı 4. evreye ulaşmış. Aşkları ile, birbirlerine verdikleri destek ile bir yandan tedaviler devam ederken, diğer yandan da umutlarını hiç kaybetmeden hayatın tadını çıkarmaya devam etmişler.

Geçtiğimiz ay Onur bir nöbet geçirmiş. Ve o günden bu yana hastanedeki tedavisi devam ediyor. Yaşadıkları zor süreçi, Ceren fırsat buldukça Facebook'ta Beyin Tümörü İle Yaşamak Sayfasında bizler ile paylaşmaya devam ediyor. Benzer süreçleri yaşayanların ve ailelerinin ihtiyaçlarını, onları ziyarette nelere dikkat etmemiz gerektiğini aktarıyor.

Zor bir süreç geçiriyorlar, bu süreci ve sıkıntılarını  en iyi, aynı sıkıntıları yaşayan kişiler ve aileleri bilir. Ancak hikayelerini okuduğum günden bu yana gece gündüz Onur ve onun gibi umut taşıyan, direnen herkes için dua ediyorum. Lütfen siz de bu blogger arkadaşımıza destek olun, dualarınızı esirgemeyin.

Allah, Onur'a ve tüm amansız hastalıklarla savaşan hastalarımıza acil şifalar versin. Aileleri için de hiç kolay değil, Allah onlara da sabır ve kolaylıklar nasip etsin, güç versin inşallah.

Facebook : Beyin Tümörü İle Yaşamak

Blog : Beyin Tümörü İle Yaşamak

Onedio : Onur ve Ceren'in Hikayesi


Aşk ve sevgi herşeyin ilacıdır. Görecek sağlıklı ve güzel günlerinizin olduğuna tüm kalbimle inanıyorum. İyi haberlerinizi en kısa zamanda almak dileğiyle...

Düzenleme 12.01.2016 : Onur, 12 Ocak 2016 günü vefat etmiş. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Ailesine ve tüm yakınlarına sabırlar diliyorum.



6 Aralık 2015 Pazar

8 Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Hakkında Merak ettikleriniz Bu Sitede!

Sağlıklı beslenme yaşamımızın her döneminde hepimizin öncelikli konusu. Endişelerimizi gidermek ve sorularımıza cevap bulabilmek adına hemen bir bilene danışmak istiyoruz ve yaşadığımız çağ gereği ilk başvurduğumuz yer genellikle “internet” oluyor. Ancak, internetteki bilgi karmaşasından neyin doğru neyin yanlış olduğuna bir türlü karar veremiyor ve işin içinden çıkamıyoruz.
Sağlıklı gıda tüketimi dendiğinde akla öncelikli olarak “süt konusu” geliyor. Sütün beslenmemizdeki önemi tartışılamaz bir gerçek. Ancak, sağlıklı ve güvenli süt tüketimi konusunda pek çok doğru bilinen yanlışlar ve iddialar bulunuyor.
Sokak sütü, UHT süt, paketli yoğurtlar… derken liste uzayıp, gidiyor. Tıpkı sorularımız gibi… Lezzeti bir tarafa  ne kadar sağlıklı ürünler tüketiyoruz?
Geçtiğimiz günlerde süt ürünleri hakkında merak ettiğimiz neredeyse tüm soruları yanıtlayan, Ankara Üniversitesi hocalarının katkıları ile hazırlanmış bir siteye rastladık: http://suthakkindahersey.com/
Süt ile ilgili aradığınız tüm soruların cevaplarını bulabileceğiniz gibi Sizde uzmanlara soru sorabiliyorsunuz. İşte o siteden seçtiğim, süt ile ilgili bilmeniz gereken 2 önemli soru.
Daha fazla bilgi almak için siteyi ziyaret göz atmanızı mutlaka öneririm.
Soru: Evde yapılan yoğurtlar neden daha çabuk ekşiyor?
Cevap: Yoğurdun istenilen kıvam, lezzet ve besleyicilikte olması için mikroorganizmalardan arınmış süt kullanılması, taze maya kullanılması, mayalamanın uygun sıcaklıkta ve sürede yapılması gerekir.
Ev yapımı yoğurtlar bu koşullarda üretilemeyeceği için ve yoğurt yapılan kap kacak ve ortamda bulaşan mikroorganizmalar nedeni ile alkol fermentasyonu yaparak ekşimektedir. Ambalajlı yoğurtlarda ise kullanılan mayanın saf olması dışında üretim ortamlarında hava filtreden geçmekte ve kontrollü ortamda dolum yapılmaktadır.
Soru: UHT işlemi sonucunda probiyotik yani faydalı bakteriler yok olur mu?
Cevap: Sütteki bakteriler probiyotik (bağırsaklar için yararlı) değildir. Bu nedenle  çiğ süt, pastörize veya UHT sütler probiyotik bakateri kaynağı olarak nitelendirilemez.
Süt genel olarak bir probiyotik ürün olarak değerlendirilmez. Her gıdanın yararlı olduğu etki farklıdır. Süt daha çok insan beslenmesinde büyümeyi ve gelişmeyi artırıcı özelliği ile ve başta da bebek ve çocukların beslenmesinde önem arz eden bir gıdadır. Buradaki özelliği iyi bir hayvansal protein ve kalsiyum kaynağı olmasının yanında bağışıklık sistemini güçlendirmesindendir. Bu etkiyi de probiyotik mikroorganizmalardan sağlamaz.
Probiyotik bakteriler yoğurt, peynir, kefir gibi fermente olmuş ürünlerde bulunur. Çiğ sütler, pastörize sütler ve UHT işleminden geçmiş paketli sütler probiyotik özellik taşımazlar. Probiyotik fayda elde etmek için yoğurt, peynir ya da kefir tüketmek gerekir.



Bir boomads advertorial içeriğidir.

25 Kasım 2015 Çarşamba

50 Siz Hiç "Güllü Süt" İçtiniz Mi?

Güllü Süt

Kuzey Kıbrıs'a gelmeden önce ne adını, ne namını duymuştum "Güllü Süt"ün. Sütün her halini çok severim, kahve ile, kakaolu, çilekli, ballı ya da sade. Her biri ayrı güzel benim için. Ama burada, bana ilk ikram edildiğinde, önce toz pembe rengine hayran kaldım. Adeta içme de yanında yat cinsindendi :) Ben, rengi ne güzel olmuş bu çilekli sütün deyip, bardağı hüpletirken, damağıma çok hoş bir gül aroması geldi.
Sonra, vazgeçemedim bu lezzetten. Hem sunumu güzel, hem tadı, hem kokusu. KKTC'de herhangi bir kahvehaneye gittiğinizde, güllü süt de vardır menüde. Mahalle kahvelerinin önünde masalarda tavla atan abileri, amcaları, ince belli bardakta güllü süt içerken görebilirsiniz.

16 Kasım 2015 Pazartesi

49 Kitap Otomatı- Büyük İstanbul Otogarı

Kitap Otomatı

Benim için yolculuğun vazgeçilmez arkadaşlarından biridir: Kitap. Bir yandan hızla akıp giden yola bakarken, diğer yandan heyecanla kitabımı okurum, kahvemi içerim. Geçtiğimiz hafta İstanbul' dan Çanakkale'ye gitmek üzere, Pamukkale Turizm'den rezervasyon yaptırdık. Esenler, Büyük İstanbul Otogarı'na vardığımızda, Pamukkale Turizm'in bekleme salonunda çok hoş bir sürpriz karşıladı bizi : Kitap Otomatı. İçecek ve bisküvi otomatlarının hemen yanında bu otomatı görmemem mümkün değildi, farkettiğimde de yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu.

Kitap Otomatı

Kitap otomatı bildiğimiz içecek- yiyecek otomatı mantığıyla çalışıyor. 5 TL- 10 TL- 20TL 'lik kitaplardan istediğinizi seçtikten sonra kabul edilen paralarda ödemeyi yapıyorsunuz. Kitabın numarasına bastığınızda, otomat aşağı atıyor ve alttaki kapağı itip kitabınızı alabiliyorsunuz. Böylelikle uzun bir otobüs yolculuğunda, en iyi arkadaşınız da yanınızda oluyor.  Benim rastladığım otomatta, Dünya Klasikleri, Best Seller, İngilizce Dil Kartları, Kişisel Gelişim Kitapları'ndan seçenekler mevcuttu.

23 Ekim 2015 Cuma

25 Hediyeli Blog Keşif Etkinliği Sonucu: Oscar Goes To...


Bloğumun doğum günü sebebiyle düzenlediğim Hediyeli Blog Keşif Etkinliği sonuçlandı. Bu etkinliğe katılarak desteklerini ileten tüm değerli blogger arkadaşlarıma teşekkür ederim. İyi ki varsınız. Blog Keşif Etkinliğim devam edecek ama 22 Ekim'e kadar katılanlar arasında düzenlediğim çekilişte kazanan;





Oscar Goes To....



Kendisini tebrik ediyorum, yarın itibariyle hediyeleriniz kargoya verilecektir.

Bugün Muharrem Ayı'nın 10'u. Aşure Günü.. Tüm dinlerin önem verdiği ve büyük mucizelerin olduğu bir gün bugün. Bu önemli günde, hediyeleşmiş olmaktan dolayı da ayrı bir mutluluk duyuyorum. İnşallah iyi günlerde kullanır, 40 yıl hatırı olan kahveyi bu fincanlarda içer, çikolatayı ağız tadıyla yersiniz.

Hepinizin Aşure Günü Mübarek Olsun. 

Aşure Tarifimi görmüş müydünüz?




Sevgilerle..




19 Ekim 2015 Pazartesi

39 Patatesin En Yakışıklı Hali: Hasselback Patates


Şu mübarek patatesin her hali ayrı bir güzel. Ama en çok da, bir kumpir bağımlısı olarak fırın halini seviyorum. Bir sebze her yemeğin yanına yakışır mı? Kızartması, haşlaması, fırında pişirilmişi... Balığın yanına ayrı güzel, etin yanına ayrı, bezelye yemeğine de yakışır, başlı başına yemek de olur. Patates, köfte ise başlı başına bir klasik...

22 Eylül 2015 Salı

226 Hediyeli Blog Keşif Etkinliği


Bayılıyorum Blog Keşif Etkinliklerine... Bu zamana kadar yeni bloglar keşfetmek, kendi bloğumu tanıtmak ve blog dayanışması için etkinlik yapan blogları özenle takip edip, etkinliklere katılmayı kendime bir borç bildim. Çünkü özellikle yeni açılmış blogların güzel yazılarını geniş kitlelere ulaştırması için bu keşif- tanışma etkinlikleri çok faydalı.

Bloğumun 1. yılı şerefine ben de bir Blog Keşif Etkinliği düzenlemek istedim. Bu etkinliğin herhangi bir süresi olmayacak. Etkinliğe katılan herkesi öncelikle ben takibe alacağım ve sayfalarının isimleri ve bağlantıları da aşağıda yer alacak, düzenli aralıklarla güncellenecek.

Yapılması gereken ise çok basit, şart şurt yok :)


Bloğunuzu tanıtan kısa bir yazı ile birlikte bloğunuzun linkini aşağıya yorum olarak bırakabilirsiniz.

Sıklıkla güncellenecek "Keşfedilenler" listesindeki blogları takibe alabilirsiniz.

Bloğumu da GFC'den takip etmeyi unutmazsınız di mi?

Eğer ki sayfanızda ya da G+ da etkinliğimi paylaşırsanız, sesimizi daha fazla blog yazarına ve okuyucuya ulaştırabiliriz.


Vee Sürprizzz...

Blog Keşif Etkinliğine 22 Ekim 2015 tarihine kadar katılanlar arasında yapılacak çekilişte 1 kişi aşağıdaki hediyelerin sahibi olacak. Masraflar, kargolar benden...


Eski özendiğimiz bayramları yaşatmak üzere, bayrama yakışır iki ayrı hediye...

Kuzey Kıbrıs hatırası kahve fincanı takımı ve lezzetli mi lezzetli Toffifee Çikolata.


Güncelleme 23/10/15: Çekiliş sonucu hediye kazanan şanslı bloggerımız için burayı ziyaret edebilirsiniz:

Hediyeli Blog Keşif Etkinliği Sonucu: Oscar Goes To...

http://istanbul-hanimefendisi.blogspot.com.cy/2015/10/hediyeli-blog-kesif-etkinligi-sonucu.html

Bloğunuzun konusu ne olursa olsun, hepinizi Blog Dayanışma - Blog Keşif Etkinliğine bekliyorum.

Herkese Teşekkürler.

Sevgiler.

Keşfedilenler Listesi

21 Eylül 2015 Pazartesi

2 Sadece 1 Sayfa Kağıt Ne Kadar Önemli Olabilir?

ŞanlıUrfa'daki Okulumuzun Resmi

Sevgili Kafası Karışık Blog 'un sahibi Dilek Hanım'ın çok faydalı bir Facebook sayfası var: Bir Kardeş Seç. Bu sayfa sayesinde Dilek Hanım'a ulaşan Şanlıurfa Siverek'teki okulumuzda görevli değerli müdür yardımcısı öğretmenimiz, okullarının yeni öğretim yılı öncesi birçok ihtiyacının olduğunu iletmiş. Öncelikli ihtiyaçları ise A4 kağıdı ile TEOG Kitapları...

Birlikten kuvvet doğar. Göndereceğimiz sadece 1 top A4 kağıt ile, kardeşlerimiz dünyaları öğrenecekler. 1 sayfa kağıt, belki bizim ofiste buruşturup attığımız kağıt, öğretmenlerimizin, çocuklarımızın en büyük ihtiyaçlarından. Yardımın büyüğü, küçüğü olmaz. 1 top kağıt baktığımızda 1 paket sigara parası dahi değil öyle değil mi?

Eğer sizin de yapabileceğiniz birşey olduğuna inanıyorsanız, lütfen Dilek Hanım'ın sayfasından kendisine ulaşın. Dilek Hanım, en hızlı şekilde geri dönüyor ve iletişim bilgileri ile öğretmenimize ulaşma konusunda size yardımcı oluyor, inanın.

Hiç birşey yapamıyorsak dahi en azından Kafası Karışık Blog 'daki sayfayı paylaşabiliriz öyle değil mi? Linki burada:

http://dilekce54.blogspot.com.tr/2015/09/minik-bir-yardma-ihtiyacm-var.html

Bu bayram onları da sevindirelim. Şimdiden çok teşekkür ederim.

Sevgiler...



18 Eylül 2015 Cuma

40 Bloğumun 1. Yılı Kutlu Olsun Mu?


Tam 1 yıl oldu, iyisiyle kötüsüyle 1 yıl. Gezdiklerimi, gördüklerimi, aldıklarımı, yaptıklarımı sizlerle paylaştığım, yorumlarınızdan, desteklerinizden, sizlerin yazılarından çok şey öğrendiğim 1 yıl. Benim yazdıklarımı da okuyan olur mu, takipçilerim artar mı diye her gün istatistiklerimi kontrol ettim. Ne mutlu ki, 1 yılın sonunda, 59 yayınım, 27000'i aşkın sayfa görüntülenmem, yayınlarıma yapılan 325 yorumum olmuş. Beni GFC'den takip eden ve yolu düşen, rastgelen, takipçim olmadan takip eden herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Benim bebek bloğum 1 yaşına girdi bile, ömürden 1 yıl daha eksilirken... Blog dünyası ne güzel bir dünya imiş ki; aslında yüz yüze gelmeden, birebir tanımadan, evini barkını bilmeden, birbirimizin sıkıntılarını, acılarını, mutluluklarını paylaşabiliyormuşuz. Hiç tanımadığımız birinin ev almasına, bebeğinin olmasına vb. sevinebiliyor, aile sorunlarına, hastalıklarına, üzüntülerine üzülüp yardım etmeye, dualar etmeye çalışıyormuşuz. Ne çok şey öğrendim sizlerden, öğrenmeye de devam edeceğim.

Milletçe çok zor zamanlar geçirdiğimiz bir dönemdeyiz. Uzun bir süre elim klavyeme gitmedi, yazacağım yığınla şey varken tutuldum, yazamadım. Aldığımız acı haberler bizi bu kadar yaralıyorken, annelerin, babaların, eşlerin, kardeşlerin, çocukların yüreğini, üzüntülerini düşünmek bile ne güçtü Ya Rabbim! Tüm şehitlerimizin mekanları cennet olsun, bir daha böyle acılar yaşamayalım inşallah, devletimizin, al bayrağımızın birliği, beraberliği ilelebet daim olsun.

Bloğumun ilk zamanlarında, herkeste olduğu gibi ben de kendimi tanıtma ve yeni bloglar ile tanışma çabasına girdim. Bunun ne kadar emek istediğini öğrendim. Özellikle yapılan etkinlikleri kaçırmamaya çalıştım, hala da  özenle takip ediyorum. Bu nedenledir ki, benim blogger arkadaşlarımda birbirleriyle tanışabilsin, yeni blog açanlar rahatlıkla kendini tanıtılabilsin diye, bloğumun 1. yılı şerefine Hediyeli Blog Keşif Etkinliği  düzenliyorum.
Linki de burada:
http://istanbul-hanimefendisi.blogspot.com.tr/2015/09/hediyeli-blog-kesif-etkinligi.html

Katılırsanız çok memnun olurum.

Herkese yürek dolusu Sevgiler..


15 Eylül 2015 Salı

33 Şifa Deposu Yaş-Taze Hurma

Taze Yaş Hurma
Geçen yıl bu zamanlarda, hurma ağaçlarından sarkan bu meyveleri görmüştüm yine. O zaman kısmet olmamıştı hurmanın en taze ve yaş halini yemek. Bu sene de dallarda sarkmaya başlayınca, gözüm marketlerin tezgahlarında da, onları aradı.Taze hurmanın kilosu şu anda marketlerde 25-30 TL arasında satılıyor. Ben de büyük bir merak ile aldım.

Taze Yaş Hurma
 Kuru hurmanın tadına ailecek alışkınız, özellikle Ramazan ayında, zaten hurma milletçe baş tacımız olan kutsal bir meyve. Küçükken hep merak ederdim, bu hurma nasıl yetişiyor diye. Kuzey Kıbrıs'a gelince gözümle görerek öğrenmiş oldum :) Burada sokak aralarında, iri demetler halinde sarkan hurmalarıyla, hurma ağaçları karşılayabilir sizi. O yüzden siz siz olun, palmiye sanıp geçmeyin, hurma ağacını tanıyın ;)

Taze Yaş Hurma

3 Eylül 2015 Perşembe

29 Çikolatalı Dilim Pasta - (Doyuran Pasta)

Çikolatalı Dilim Pasta (Doyuran Pasta)

Pastanelerde "Doyuran Pasta" adında yoğun çikolatalı, renkli kağıtlara sarılmış, dilimli pastacıklara hiç rastladınız mı? Küçüklüğümün hayallerini süsleyen pastalardı onlar. Bir o, dilimli çikolatalı pastacıkları severdim, bir de şeffaf plastik bardaklarda iki renkli puding kuplarını :)

Ailemden görüp öğrendiğim ve sürdürmeye özen gösterdiğim güzel bir geleneğimiz var: Misafirliğe giderken, kendi el emeğinizle hazırladığınız yiyecekleri götürmek. Bazı zamanlarda elbette olmuyor, hazır pasta, baklava vb. alıp gidiveriyoruz. Ama çoğunlukla, hele hele ilk kez yemeğe gideceğimiz bir evse, hemen bir şeyler hazırlamak için mutfakta buluyorum kendimi.

Geçen hafta bir arkadaşımızın evine ilk kez davetliydik. Zaman kısıtlıydı, hemen yapabileceğim, sunumu güzel, yapılışı pratik, tadı lezzetli bir tarife ihtiyacım vardı. Ben de Yalancı Doyuran Pasta yapmak üzere işe koyuldum. Yalancı diyorum çünkü gerçeği kek ile yapılıyor, benim tarifim ise petibör bisküvi ile... Biraz mozaik pastayı andırıyor aslında. Bu pastayı hazırlamak 5 dakika, donmasını beklemek ise 25 dakika. Yani son halini alması ve sunum için sadece yarım saate ihtiyacınız var. Yapımı ise şöyle:

28 Ağustos 2015 Cuma

24 Bir Gagoz Denemesi

Gagoz

Son zamanlarda reklamlarını görüp de, buralara gelse de tatsam dediğim bir içecekti : Gagoz. Sade, kısa ama ilginç bir reklamı vardı. Hatırlamak için buraya TIK TIK...

Sonra market raflarında görünce hemen attım sepetime. Şişesi, tasarımı gerçekten güzel. Hani içmeseniz de masanızın üstünde dursun, dekor olsun diyeceğiniz cinsten. Üzerindeki esprili yazılar ise albenisi. Her üründe görmeye alışık olduğumuz İçindekiler'in dışında bir de Dışındakiler kısmı var :)

26 Ağustos 2015 Çarşamba

14 Minia Kıbrıs Gezisi - Kuzey Kıbrıs

Minia Kıbrıs
İstanbul Miniatürk'e gidenleriniz olmuştur. Türkiye'nin birçok önemli ve tarihi eserlerinin birebir hazırlanmış minyatürlerini, bir arada bulup inceleyebiliyorsunuz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde de benzer bir müze hazırlığı olduğuna dair bir süre önce bir haber okuyup, heyecanlanmıştım. Açılacağı günü merakla bekliyordum ve sonunda açılış haberini almamızla gitmemiz bir oldu.
Minia Kıbrıs Müzesi- Kuzey Kıbrıs
Müze, Girne ile Mağusa arasında kalan Tatlısu Belediyesi sınırları içerinde bulunuyor. Panagia Pergaminiotissa Kilisesi'nin bahçesine kurulmuş. Böylece hem kiliseyi ziyaret edebiliyor, hem de müzedeki minyatürleri inceleyebiliyorsunuz.

18 Ağustos 2015 Salı

29 2 Dakikada Doğal, Katkısız, Pratik Muzlu Dondurma Yapımı

Evde Muzlu Dondurma Yapımı

KKTC'de muz, Türkiye'ye göre gerçekten çok ucuz. Öyle ki bu aylarda kilosunu 1.75 TL'den alabiliyoruz. Ben de tam bir muz canavarıyım. Acıktığımı hissettikçe, çıtır çereze saldırmak yerine muz yiyorum. Muzun hem bu kadar olgun ve çok, hem de ucuz bulmuşken bol bol alıyor ve tüketiyoruz. Ama sıcakların da etkisiyle çok çabuk yumuşayıp, kararmaya başlayabiliyor. Karardığını ve yumuşadığını görünce gönlüm bozulmalarına razı gelmedi ve buzdolabımın derin dondurucu bölümüne kabuklarını soymadan muzları koydum. Kabukları soyulduğunda, donmaya kadar geçen sürede muzlar kararıyor, o nedenle kabuklu dondurmayı tercih ediyorum.

Evde Pratik Muzlu Dondurma Yapımı

17 Ağustos 2015 Pazartesi

12 Fatih Bebeğin Kurabiyeleri - Bebek Kurabiyesi


Bebek kurabiyesi

31 Temmuz 2015 günü, nur topu gibi bir Fatih Bebek doğdu. Annesi ve babası sabırsızlıkla bekliyordu onu. Geleceği günü beklenerek tatlı tatlı hazırlıklar yapmıştılar. Bunların içerisinde minnak minnak bebek yüzleri olan kurabiyeler de vardı. Annesinin isteğiyle, mis gibi tereyağ ve vanilya kokan, al yanaklı bu bebekleri hazırladım.

Bebek yüzlü kurabiye

31 Temmuz 2015 Cuma

14 Bir Lezzet: Biga Peynir Helvası

Biga Peynir Helvası
Çanakkale'ye gidildiğinde almadan, tatmadan dönülmemesi gerekenlerdendir, "Peynir Helvası". Çanakkale'nin merkezinde de, birçok ilçesinde de bulunabiliyor ama ben en çok Biga'dan yemeyi seviyorum. Bayram tatilimizde Çanakkale'nin deniz kıyısındaki sakin, huzurlu ve güzide beldesi Karabiga'ya gitmiştik. Yazımı BURADAN okuyabilirsiniz. Karabiga - Biga arası 20 km. ve Karabiga dönüşünde muhakkak Biga'dan geçiyorsunuz. Biga'da peynir helvası yapan birçok firma mevcut, Karpuzoğlu, Gegeler gibi, hepsinin kendine göre lezzeti güzel ama ailecek tercihimiz hep Şüheda'dan yana oldu. Lezzetini ve tazeliğini çok beğeniyorum, firma sahipleri ise oldukça cana yakın ve sizi memnun etmek için çabalıyorlar. Öyle ki bayram günü dönüş yoluna girdiğimizde, lezzetli peynir helvasını almadan dönmek istemedik, tüm dükkanlar olduğu gibi Şüheda'da kapalıydı. Dükkan camında bulunan telefon numaralarından kendilerini aradığımızda bizi kırmadılar, hemen gelip dükkanı açıp, tazecik peynir helvalarını almamızı sağladılar. Gerçekten çok memnun olduk ki; Biga'dan aldığımız peynir helvası taa Kuzey Kıbrıs'a kadar geldi :) Kısmeti olan herkes de sebeplendi...

Biga Peynir Helvası